Kayseri siyaseti ve belediyeciliğinin perde arkasında öyle isimler vardır ki, makamları yoktur ama etkileri yıllarca görünmeden sürer. İşte rahmetli Müncübe teyze de o isimlerden biriydi.

Ellerinin emeği, sözünün ağırlığı, vakarının gölgesiyle bir evlat yetiştirdi; o evlat da bu şehrin çehresine damga vurdu.

Müncübe teyze, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı ve öncesinde Ulaştırma Daire Başkanlığı görevlerini yürüten, Kayseri’nin ulaşım sistemini bugünkü noktaya getiren Hayri Naziksoy’un annesiydi.

Hayri Naziksoy’un Kayseri’ye katkıları artık herkes tarafından bilinen, literatüre geçmiş bir başarı hikâyesidir:
• Dolmuş sisteminin kaldırılıp modern otobüs taşımacılığına geçilmesi,
• Daha temiz enerjiye dayalı yeni nesil toplu taşıma araçlarının devreye alınması,
• Bugün tıkır tıkır işleyen ulaşım ağının planlanması,
• İstanbul Büyükşehir’den ekiplerin gelip “Bu işi nasıl yaptınız?” diye Kayseri’den öğrenmeye çalıştığı o sistem…

Tüm bunlar;
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki‘nin şefliğinde, bu şehir orkestrasının önemli bir üyesi ve yöneticilerinden olan Hayri Naziksoy’un imzasını taşıyor.
Ama Hayri Naziksoy’un hayatındaki kırılma noktalarından birinin kararı ve imzası, belki de en kritik imza, bu evde atılmıştı; o imza Müncübe teyzenin karakteriydi ama

Bu satırları yazmak için Hayri Naziksoy’dan izin almadım; affına sığınıyorum.
Ama bu hikâye artık sadece bir aile anısı değil, Kayseri siyasetinin bir parçasıdır.

Bir dönem İYİ Parti, Hayri Naziksoy’u ciddi şekilde istemişti.
Merkez ilçelerden en önemlilerinden birine belediye başkan adayı, üst düzey görevler…
Artık süreç son aşamadaydı. Baskılar artmış, teklif netleşmişti.

Hayri Bey, annesine durumu açtığında Müncübe teyze sadece bir cümle kurdu:

“Oğlum, ben Mehmet’in (Özhaseki’nin) öz teyzesiyim, teyzeoğlu olarak sen bunu yapacaksan…
Sana hakkımı helal etmiyorum. Başka da bir şey demiyorum. Var git yoluna.Yakışanı yap”
Hiç beklemediği kadar ağır ve vakur bir duruşla karşılaştı.

Ve o gün Hayri Naziksoy, her ne kadar geçmişte haksızlıklar yaşamış, aslınla liyakatı fazlasıyla yeten noktalara düşünülmemiş ya da, hele şimdilik dursun denilmiş olsa da, ait olduğu yerden –AK Parti camiasından– ayrılmamaya karar verdi.
İYİ Parti’nin tüm davetlerine kibarca teşekkür edip kapıyı kapattı.

Sessiz Ama Etkili Bir Osmanlı Kadını

Müncübe teyze, dışarıdan bakınca sessiz, sakin bir Anadolu annesiydi.
Ama mesele memleket olunca, aile duruşu olunca, değerler olunca
taşı gediğine koyan, son sözü gerektiği zaman ince bir ok gibi saplayan gerçek bir Osmanlı kadını gibiydi !

Öyle ki, Kayseri’nin ulaşımını şekillendiren bir bürokratın arkasındaki görünmez güç,
belki de bu vakur Anadolu kadınının dizinin dibinde aldığı terbiyeydi ve duskardı…

O terbiyenin bir cümlesi, bir şehrin tecrübeli bir ismini başka bir siyasi yapıya geçmekten alıkoydu.
Ve bugün anlıyoruz ki; bazen bir şehrin, bir ilçenin veya bir kişinin kaderi, bir annenin helalliğinde saklıdır.

Son Söz

Hayri Naziksoy’un Kayseri’ye yaptığı katkıların bir kısmı görünür,
ama en görünmez desteği hiç kuşkusuz Müncübe teyzenin o ağırbaşlı, vakur duruşu ve desteğiydi.

Allah rahmet eylesin Müncübe teyze…
Şehir dışında olduğum için cenazeye gelemedim, gönlüm ve dualarım oradaydı.
Nur içinde yat. Rabbim günahlarını affetsin, mekanını cennet eylesin. Ruhuna el Fatiha
Amin