Kayseri gibi kadim bir şehrin Avrupa’da yaşayan yaklaşık *400.000* Kayserilisi için memleket hasreti denince akla gelen şeylerden biri de Kayserispor’dur. Kimimiz sabah işe giderken arabasında Kayserispor atkısını taşır, kimimiz gurbetin sokaklarında sarı-kırmızı formayı gördüğünde gözleri dolar. Çünkü biliriz ki Kayserispor, sadece bir futbol takımı değil; *memleketimizin en büyük marka değerlerinden biridir.*

Ben 76. dönem atama Kayseri Spor As Başkanlığı yaptım, 77. ve 78. dönemlerde KayseriSporun Başkan Yardımcısı, Avrupa’dan sorumlu yönetici olarak görev yaptım. Avrupa’daki Kayserispor sevdasını o kadar iyi biliyorum, o kadar iyi analiz ettim ki inanın, Avrupa’da Kayserispor sevgisi gerçekten çok güçlü ve en iyi şekilde yaşanıyor.

Gurbette insanın aidiyeti arayışı daha da güçlü olur. İşte Kayserispor, bizlere o aidiyeti hatırlatan, Kayseri ruhunu diri tutan bir simgedir. Avrupa sokaklarında bir Kayserispor forması gördüğümüzde sadece bir spor kulübünü değil, çocukluğumuzu, mahallemizi, Erciyes’in eteklerinde büyüyen hayallerimizi görürüz. Bu yüzden çok gururlanırız, çok duygulanırız.

Bir de şu gerçeği hatırlatmak gerekir: Avrupa’dan kupa alan Türk takımı denilince akla Galatasaray gelir. Ama çoğu kişinin bilmediği bir şey var: Galatasaray’ın yanı sıra Avrupa kupası kazanmış tek Türk takımı Kayserispor’dur! Bu bilgi, bizim için sadece bir istatistik değil; gurbet ellerinde göğsümüzü kabartan, “Bizim Kayserispor” dedirten çok özel bir ayrıntıdır.

Umut ediyoruz ki Kayserispor, ligde her daim varlığını sürdürsün. Çünkü o sadece bir şehir takımı değil, biz gurbetçiler için memleketle aramızdaki en güçlü bağlardan biridir. Sarı-kırmızı formanın sahada dalgalanışı, bizlere uzakları yakın eder.

Kayserispor, Kayseri’nin yüreği; gurbetçinin ise memleketle kurduğu en sıcak köprüsüdür.

Kayseri