Milli sporcu Kadir Yıldırım, WAKO Büyükler Kick Boks Dünya Şampiyonası'nda üst üste elde ettiği şampiyonluklarla bu kategoride art arda altın madalya kazanan ilk Türk sporcu olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, 'Bu gururu bana yaşatan Allah'a şükürler olsun' dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dhabi'de yapılan WAKO Büyükler Kick Boks Dünya Şampiyonası'nda +91 kilo low kick kategorisinde milli kick boksçu Kadir Yıldırım şampiyon oldu. Milli sporcu, art arda elde ettiği 2 dünya şampiyonluğuyla ilgili İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklamalarda bulundu.

Son dünya şampiyonu olduğu için turnuvaya seri başı olarak başladığını belirten Yıldırım, 'Ön elemeyi bay geçtim. Daha sonra çeyrek finalde Litvanyalı rakibimle karşılaştım. Litvanyalı sporcuyla maçımızın ilk rauntta ters bir darbe alarak knockdown durumuna düştüm. Daha sonra saydıktan sonra tekrar maç başladı. Rakip, durumdan faydalanmak için tekrar baskı yaptı ve hakem bir kez daha saydı. İlk rauntta hakem bir kez daha sayacak olsaydı zaten maç otomatikman bitiyordu. Bütün hayallerimi gerçekleştirmek basamak ne olursa olsun geçmen gerekiyor. Bir üst tura çıkmak için kazanman gerekiyor. Bizim önümüzdeki basamak da Litvanyalı rakibimizdi. İkinci rauntta maçı çok dengeleyemesem de ortada gitti. Ama maçın bitimine 1 dakika 53 saniye kaldığı bir resim var. Orada, son rauntta bir hakemde 7-0, bir hakemde 3-0, bir hakemde ise yine 3-0'lık skorla kaybederken buradan maçı çevirdim. İnanın bana, nasıl çevirdim sorusunun cevabı bende yok. Bunun sadece bir inanmayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bir tarafın eli kalkmadan maç kazanılmıyor. Biz bu bilinçle, bu iradeyle çıktığımız üçüncü rauntta çok yüksek performans göstererek maçı çevirdik, aynı zamanda da o ilk turu geçip yarı finale çıktık' ifadelerini kullandı.

'Biz bu maçı kazanırsak şampiyonuz dedim'

Çeyrek finalde karşılaştığı Litvanyalı sporcuyla yaptığı mücadelenin, organizasyonun en kritik mücadelesi olduğunu aktaran Yıldırım, 'Ben daha maça çıkmadan önce de kendimce öyle değerlendiriyordum. Hatta sevdiklerimizle konuşurken de dedik ki biz bu maçı kazanırsak şampiyonuz Allah'ın izniyle. Daha önce maç yapmadığım biri olduğu için en zor rakibimin o olduğunu düşündüğümden bu cümleleri kullanmıştım. Sonra yarı finalde Polonyalı ile karşılaştık. Polonyalının bir önceki turdaki maçını kısa süre takip etme şansım oldu. 2023 Dünya Şampiyonası'nda da başka bir Polonyalıyı nakavt etmiştim. Onun da vermiş olduğu özgüvenle Polonyalı rakibime çok agresif, sert bir oyun sergiledim. İlk raunt başlar başlamaz ringde kırmızı olmayan yer kalmadı. Rakibimin burnundan akan kanlardan bahsediyorum. Hakemlerimizin gömlekleri, koçlarımızın üstü başı hep kan oldu. Öyle agresif dövüştüm. Maçı ilk rauntta bitirmiş ve finale çıkmış oldum' diye konuştu.

'Bu gururu bana yaşatan Allah'a şükürler olsun'

Yarı finali geçmesinin ardından finalde Hırvatistanlı bir rakiple karşılaşacağını öngördüğünü aktaran Kadir Yıldırım, 'Polonyalıyı yendikten sonra diğer tarafta Hırvatistanlı da Kırgızistanlı rakibini yenerek finalde rakibim oldu. Hırvatistanlı rakibimi 2023 yılında Portekiz'de yapılan dünya şampiyonasında yine finalde yenmiştim. Orada da ezici üstünlükle kazanmıştım. Burada da maça çok yüksek bir özgüvenle çıktım. Çünkü yarı final maçımı ringin hemen kenarından izliyordu. Beni yakından takip ediyordu ve Polonyalıyı yendiğim maçta ona gerçekten çok korku dolu anlar yaşattım. Orada çok yakın takipteydi. Bu durumun yaşanacağını biliyordum. Maçtan önce yüz ifadesinde de bunu gördüm. Ona karşı da çok agresif bir oyun sergiledim. İlk rauntta çok üstün ve agresif bir performansla bir kez knockdown yaptım. İkinci raundun başında ise ilk yüksek tekmeyle rakibimi knockout ederek art arda ikinci kez dünya şampiyonu oldum. Bu dünya şampiyonluğu, tüm kick boks tarihinin erkekler kategorisinde art arda dünya şampiyonluğu yaşayan ilk sporcu olmamı sağladı. Bu gururu bana yaşatan Allah'a şükürler olsun. Bunu size net bir şekilde ifade edebilirim. Çünkü bunu orada tam anlamıyla yaşayarak hissettim' şeklinde konuştu.

'Kızımın maçtan önce söylediği 'Kazanacaksın baba' cümlesi kulağımdaydı'

Çeyrek finalde Litvanyalı rakibiyle karşılaştığı maçta son raundun bitimine 1 dakika 53 saniye kala mücadeleyi lehine çevirdiği anla ilgili duygularını paylaşan milli sporcu, 'Maç başlamadan önce rakibin ciddi olduğunu ve ciddiyetinin farkında olduğumuzu da söylemeliyim. Ben ve ekip arkadaşlarımız, takım antrenörlerimiz dahil herkes durumun farkındaydı. Ancak sonuçta ben son dünya şampiyonu olarak buraya çıktım. Biz de iddialıydık. Belki de rakibe göre ben daha çok korku yaşatabilecek birisiydim. Ama maç istediğimiz gibi başlamadı. İlk knockdown olduğum pozisyondan sonra hakem 8'e kadar sayıp beni tekrar ringe davet ettiğinde ve gardımı aldığımda aklımdan bazı şeyler geçti. Belki de milli takımda son yılımı dünya şampiyonu olarak bitirip bırakma isteği aklıma geldi. Bırakma düşüncesiyle geldiğim bir organizasyonda dereceye giremeden gitme korkusunu yaşayarak maça başladım. Her zaman sporcularıma da söylerim, kendim de çok iyi bilirim; maçın skoru ne olursa olsun, önde ya da geride ol, ister 20-0, 30-0, 50-0 geride ol, kazanmak ya da kaybetmek bazen tek bir yumruğa bakar. Bunu çok iyi bildiğim ve sporcularıma da empoze etmeye çalıştığım bir gerçek var. Maç devam ediyordu, yıkılmamıştım, ayaktaydım sonuçta. Kızımın maçtan önce bana, tedirgin de olsa 'Kazanacaksın baba' cümlesi kulağımdaydı. Maçın içinde bu duygularla geri döndüm. İnanın bana, ikinci raunt çok etkili geçmedi. Performans olarak çok etkili olamadım. Ama üçüncü ranundda bence oradaki bütün yetkilileri de şaşırtan bir şey oldu. Zaten maçtan sonra herkes çok takdir etti. Olmaz denileni başardım. Herkesin ayakta izlediği maçta, son raundda tribünlerde çoğu kişi oturmuştu. 'Kadir Yıldırım kaybetti' şeklinde yorumlar fazlasıyla artmıştı. O geri dönüşü sağlayan şey, maç içinde kafamda kurduğum o senaryoydu ya da çocuğumdu. Belki son kez dünya şampiyonu olup oradaki hayallerimi gerçekleştirme düşüncesi beni maça geri döndüren, maçı kazandıran unsurdu. İnanın, ben bile tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum. Çok zoru başardığımı söyleyebilirim' değerlendirmesinde bulundu.

'Belki de o iki rekat namaz şampiyonluğu getirdi'

Yıldırım, çeyrek final karşılaşmasında kendi maçına 4-5 yarışmacı kala yaşanan bir olayı anlatarak şu cümlelere yer verdi:

'Tabiri caizse buna bir iman gücü de diyebiliriz. Aslında bir hikaye daha var. Isınma alanındaydık, öğle namazını kılmıştım. Şortumu giymiştim, bütün malzemelerim üzerimdeydi. Artık bana 4-5 maç sıra kalmıştı. O sırada Konya İl Temsilcisi Mehmet Güçlü hoca, ringdeki hocamdı. Yine Mevlüt Aker'le beraberdi. Geçen seneki Avrupa şampiyonasında da birlikte namaz kıldığımız bir hocaydı. Bana, 'Kadir, ikindi namazını kıldın mı?' dedi. 'Hocam, öğle namazını kıldım ama ikindiyi kılmadım. Üstümü başımı giydim artık' dedim. Maçtan sonra kılarım diye düşündüm. Sonra kendi kendime dedim ki 'Niye maçtan sonra kılayım? Zaman var, kaç dakika sürecek ki?' Hemen üstüme bir eşofman giydim, abdestimi aldım ve namazımı kıldım. Belki de bu gücün etkisiyle şampiyon oldum. O üçüncü raunttaki enerjinin nereden geldiğini gerçekten bilmiyorum. Çocuğum olabilir, ailem olabilir ama belki de orada kıldığım o iki rekat namazdı. Bu yaşta ve bu kiloda, tarihinin en yüksek yaşında dünya şampiyonu olan sporcu olarak dünyada bu anlamda tekim. Türkiye'de de art arda dünya şampiyonluğu yaşayan tek sporcu unvanını taşımak benim için büyük bir gurur. Ama bunun altında çok yüksek manevi duygular var. Bu iş sadece yumruk ve tekme atmaktan ibaret değil. Çünkü insanın performansını yüzde 16-17'ye kadar artırabilen başka etkenler de var. Benim için bu etkenler performansımı artırdı ve dünya şampiyonluğunu getirdi.'

'Tek bir yumrukla, tek bir tekmeyle her şey değişebilir'

38 yaşındaki milli sporcu, Litvanyalı rakibi karşısında maçın bitimine az bir süre kala puan olarak geride olmasına rağmen pes etmediğini vurgulayarak, 'Strateji kısmına gelince, özellikle ilk maçlarda antrenman düzeyim çok belirleyici oluyor. Ben gerçekten çok iyi antrenman yapan bir sporcuyum. Tabiri caizse antrenman manyağıyım. Kendime çok iyi bakarım, beslenmeme çok dikkat ederim. Bunu herkes çok iyi bilir. Maç içindeki stratejiyi oluştururken rakibin güçlü olduğunu, teknik potansiyelinin yüksek olduğunu biliyordum. O tedirginliğin bir sonucu olarak da o darbeyi alıp knockdown oldum. Bu kötü başlangıcın sebeplerinden birinin, çok fazla olmasa da o tedirginliğin maça yansıması olduğunu düşünüyorum. Geri dönüşümde ise maçın bitimine 1 dakika 54 saniye kala skoru çevirdim. Maçta fark 26-0 bile olsa, tek bir yumrukla, tek bir tekmeyle her şey değişebilir. Ben bu gerçeği bildiğim için mücadeleme bu şekilde devam ettim. Elbette bütün bunların temelinde tecrübe yatıyor. Tecrübe arttıkça, bu tür geri dönüşler ve doğru kararlar da gelişiyor' diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA