Küçükçekmece'de serseri kurşunun hedefi olan 19 yaşındaki Muhammet'in ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı

İstanbul Küçükçekmece'de arkadaşlarıyla halı saha maçına giderken serseri kurşunun hedefi olan Muhammet Mutluay'ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede 4 sanığın, 'olası kastla ölüme neden olma' ile 'kasten öldürmeye teşebbüs' gibi çeşitli suçlardan, 20 yıldan 68 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. İddianame mahkemece kabul edilirken, oğlunun mezarı başında konuşan acılı baba Tanju Mutluay, 'Konuşacak çok şey var, içim içime sığmıyor. Her geçen gün çocuğumuzu özlüyoruz. Huzurumuz kalmadı, hiçbir şeye hevesim kalmadı, bana bunun hesabını versinler' dedi.

İstanbul Küçükçekmece'de arkadaşlarıyla halı saha maçına giderken serseri kurşunun hedefi olan Muhammet Mutluay'ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede 4 sanığın, 'olası kastla ölüme neden olma' ile 'kasten öldürmeye teşebbüs' gibi çeşitli suçlardan, 20 yıldan 68 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. İddianame mahkemece kabul edilirken, oğlunun mezarı başında konuşan acılı baba Tanju Mutluay, 'Konuşacak çok şey var, içim içime sığmıyor. Her geçen gün çocuğumuzu özlüyoruz. Huzurumuz kalmadı, hiçbir şeye hevesim kalmadı, bana bunun hesabını versinler' dedi.

Küçükçekmece'de, 30 Ekim 2024 tarihinde meydana gelen olayda iddiaya göre, çalıntı araç içerisinde bulunan maskeli 3 şahıs, tabancalarıyla bir başka araca rastgele ateş edip, etrafı kurşun yağmuruna tutmuştu. O sırada halı sahaya giden Muhammet Mutluay'ın içinde bulunduğu araç da serseri kurşunların hedefi olmuş. Aracın ön koltuğunda oturan 19 yaşındaki Muhammet Mutluay'ın, başına isabet eden kurşunla vurularak hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Muhammet Mutluay 'maktul', Muhammet'in anne ve babası Tanju ve Derya Mutluay ile kaldırımda kurşunlanan araç içerisindeki 5 kişi 'müşteki', etrafa ateş ettiği iddia edilen Çekdar Ilık ve Yiğit Erdem Yağmur'un da bulunduğu 4 şahıs ise 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı.

Sanıklar ateş ettiği sırada mermiler, ön yolcu koltuğundaki Muhammet'in başına isabet etti

Hazırlanan iddianamede, kaldırımda bulunan müştekilerin yanlarına çalıntı bir aracın yanaştığı, bu sırada aracı sanık Eyüp Kaya'nın kullandığı, arka sağ koltukta ise sanık Çekdar Ilık'ın oturduğu, araç içerisindeki şahısların yüzlerinin maskeli olduğu, aracın müştekilerin yanından geçtiği sırada, arka koltukta oturan sanık Ilık'ın müştekilere doğru ateş etmeye çalıştığı aktarıldı. İlk etapta silahın tutukluk yaparak ateş almadığı ve şüpheli Ilık'ın silahını doldur boşalt yaptığının belirtildiği iddianamede, Ilık ve ön yolcu koltuğundaki sanık Yiğit Erdem Yağmur'un, müştekiler Ramazan Makas, Mustafa Yiğit, Samet Burak Aşçı ve 17 yaşındaki Y.A. ve 18 yaşındaki Hamza Ormi'ye yönelik ateş ettiği, ancak müştekilerin yara almadığı vurgulandı. İddianamede, sanıklar Ilık'ın ve Yağmur'un, araçtan geriye doğru ateş etmeye devam ettiği, bu esnada mermilerin, tesadüfen güzergahta bulunan bir başka aracın ön yolcu koltuğundaki Muhammet Mutluay'ın başına isabet ettiği ve Mutluay'ın yapılan tedavisine rağmen 2 Kasım 2024 tarihinde vefat ettiği bilgisi yer aldı. Öte yandan, araç içerisinden müştekilerin aracına silah sıkan bir başka sanığın Yasin Ünal olduğunun tespit edildiği, olay sonrası Ünal ve beraberindeki şüphelilerin, Ataköy'de bir mekanda arkadaşlarıyla bir araya geldikleri iddianamede anlatıldı.

Düzce'de yakalanan sanık: 'Araçta bulunan sanıklar zaman zaman uyuşturucu ticareti yapıyordu'

Sanıkların, olayı gerçekleştirdikleri aracı bir firmadan kiralayıp, sonrasında GPS sistemini söktükleri ve araç plakalarını değiştirdikleri bilgisi iddianamede yer aldı. Sanık Ilık'ın, olay sonrası Bitlis'e kaçma hazırlığı yaptığı sırada Düzce'de otobüste yakalandığı ve polis ekiplerince alınan ifadesinde, hayatını kaybeden Muhammet Mutluay ile diğer müştekileri tanımadığını, araçta bulunan sanıkların zaman zaman uyuşturucu ticareti yaptığını belirttiği aktarıldı.

Olay yeri inceleme ekiplerinin, ele geçirilen çalıntı araç üzerinde yaptığı parmak izi inceleme raporu da iddianamede yer aldı. Raporda, çalıntı araca çalıntı plaka takıldığı, ön plakalık kısmında ve aracın sağ ön kapı dış yüzeyinde sanık Yiğit Erdem Yağmur'un parmak izi olduğu belirtildi. Muhammet'in hayatını kaybettiği noktada yapılan inceleme tutanağında ise, yerde 4 adet mermi çekirdeği ile bulundurulması yasaya aykırı fişek ele geçirildiği bilgisi yer aldı.

Maktul Muhammet Mutluay hakkında düzenlenen otopsi raporu da iddianamede yer aldı. Raporda, Mutluay'ın vücuduna 1 adet ateşli silah mermi çekirdeğinin isabet ettiği, bu yaralanmanın öldürücü nitelikte olduğu, ölümün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku zedelenmesi sonucu meydana geldiği belirtildi.

Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi

Hazırlanan iddianamede, sanıklar Çekdar Ilık ve Eyüp Kaya hakkında, maktul Muhammet Mutluay'a yönelik 'olası kastla ölüme neden olma', olay yerindeki 3 müştekiye yönelik 'kasten öldürmeye teşebbüs', 2 müştekiye yönelik ise 'çocuğa karşı kasten öldürmeye teşebbüs' ve 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma' suçlarından toplamda 42'şer yıl 4'er aydan, 68'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

İddianamede, diğer sanık Yiğit Erdem Yağmur hakkında, Mutluay'a karşı 'olası kastla ölüme neden olma', 'çocuğa karşı kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından toplam 40 yıldan 53 yıla kadar hapis cezasıyla, bir diğer sanık Yasin Ünal hakkında ise, 'olası kastla kasten öldürmeye azmettirme' suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar ve diğer müştekilere karşı da işlenen çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları istendi.

Ayrıca sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Küçükçekmece Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıklar, önümüzdeki günlerde ilk kez hakim karşısına çıkacak. Öte yandan olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde ise vatandaşların yaşadığı panik anları ve kaçıştığı görülüyor.

'Konuşacak çok şey var, içim içime sığmıyor, her geçen gün çocuğumuzu özlüyoruz'

Öte yandan evladının mezarı başında açıklamalarda bulunan acılı baba Tanju Mutluay, 'Oğlum hem okuyor, hem gelin fotoğrafçılığı işi yapıyordu. Olay oğlum çekim bittikten sonra halı sahaya giderken olmuş. Küçükçekmece Bağlar Caddesi'nde, bu olaydan bir gün önce bir olay olmuş uyuşturucu çetelerinin. Bir hesaplaşma olayı olmuş, çocuk oradan geçerken, o kişiler oraya bir katliam için gitmiş, hepsi maskeli. Konuşacak çok şey var, içim içime sığmıyor. Her geçen gün çocuğumuzu özlüyoruz. Huzurumuz kalmadı, hiçbir şeye hevesim kalmadı, bana bunun hesabını versinler. Bunlar, araçtan kafalarını çıkarıp, geriye doğru benim oğlumun aracına doğru 3 el ateş ediyor. 1'i arabaya geliyor, o da oğlumu canından ediyor. Buna savcı olası kast diyor, ben bunu kabul etmiyorum' dedi.

'Böyle bir haber nasıl verilebilir ki, evladın vurulmuş diye'

Hayatını kaybeden Mutluay'ın sütkardeşi Yaren Başpınar ise, 'Benim olaydan akşam haberim oldu. Muhammet'i vurmuşlar. O an tabii bir insanın, sevdiğinin vurulma haberini almak kolay değil. Çöktüm yere, bir yandan teyzem evde yatıyor. Ona nasıl söyleyeceğimi bilemedim çünkü böyle bir haber nasıl verilebilir ki? Evladın vurulmuş diye. Hastaneye gittik, 3 gün Muhammet'in kalkmasını bekledik. Maalesef orada hayatı sonlandı. Benim Muhammet'le aramda 3 ay var. Aynı okullara gittim, aynı evde büyüdük neredeyse, çok zor. Aynı işte çalışıyoruz Muhammet'le, o motor almıştı son zamanlarda. O zamanlarda benim kaskım yoktu. Yolda giderken bana 10 dakikada bir 'üşüdün mü, durayım mı?' Bir insan bu kadar iyi olabilir mi? Siz giderken arkasındakini de düşünür mü? Muhammet öyle bir insandı. Hayatım boyunca bana çok güzel kardeşlik yaptı. Ben de ona yaptığıma inanıyorum. Onu çok seviyorum' dedi.